| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
78. NEBE / 1-2-3Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Neyden sual edişiyorlar?
Hakkında muhtelif oldukları azim haberden mi? | عَمَّ يَتَسَٓاءَلُونَۚ | .1 | 1 |
amme Kök: harfKelime: ammeKelime Anlam:
yetesâelûne. Kök: SeLKelime: seeleFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dilenci. Fakir. Soran. İsteyen. Akan, seyelan eden. | | | | | | عَنِ النَّبَأِ الْعَظ۪يمِۙ | .2 | 2 |
anin Kök: harfKelime: anKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -den, -dan / Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
nebeil Kök: NBeKelime: nebeİsim, Eril Kelime Anlam: Yeni haber. / Haber ile Nebe nin farkı: Haber; olan olmuştur, haberi ardından yapılır. Nebe; olan henüz olmamıştır, haberi gelmekle beraber olur.
azîmi. Kök: A:Z:MKelime: azimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Azimet eden. Gidici. // Büyük. Yüce. Çok ileri. Ç: İzam, Uzema'
El Azim : Mutlakiyet, mutlak yapmak, olmak fiili. Biz de azmimizde ALLAH'ın azmi ile beraberiz. Bazen duymayız, gafil oluruz. Daima hassas olmak icab eder. AZAMETLİ OLAN | | | | | | اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜ | .3 | 3 |
ellezî Kök: harfKelime: elleziKelime Anlam: Has İsm-i Mevsul. Kendisinden sonra gelen cümleyi kendisinden önce ki isme sıfat yapar.
hum Kök: zamirKelime: humZamir Kelime Anlam: Muttasıl zamir. III. Şahıs Kelime Anlam: Munfasıl zamir. III. Şahıs
fîhi Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
muhtelifûne. Kök: H:LFKelime: muhtelifİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Çeşitli. Tek türlü olmayan. Birbirine uymayan. İhtilaflı. | | | | |
Diğer Meal: Birbirlerine neyi soruyorlar? Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)?
|
78. NEBE / 4Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Hayır!
Yakında alim olacaklar. | كَلَّا سَيَعْلَمُونَۙ | .4 | 4 |
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
se Kök: harfKelime: seKelime Anlam: Gelecek zaman takısı. Yakın gelecek için.
ya'lemûne. Kök: A:LMKelime: ilimFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme. | | | | |
Diğer Meal: Hayır, ileride bilecekler.
|
78. NEBE / 5Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Sonra, hayır!
Onlar yakında alim olacaklar. | ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ | .5 | 5 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
kellâ Kök: harfKelime: kellaKelime Anlam: Hükme olumsuz anlam verir. Hiçbir vakit, kat’iyen, asla.
se Kök: harfKelime: seKelime Anlam: Gelecek zaman takısı. Yakın gelecek için.
ya'lemûne. Kök: A:LMKelime: ilimFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bilgi.
Bilinmiş ve bilinecek olanların tümünün Hayat-ı ilahi içinde ki kümülatif varlığı. (İlm-i Küll)
Bir muhataptan, okumak, görmek, dinlemek gibi yollardan edinilen bilgi, malumat (İlm-i cüz).
Kişinin bir ilim vericiden (muallim), dıştan 5 DUYU yoluyla ve ders edinerek (talim) edindiği bilgi. Öğrenme. | | | | |
Diğer Meal: Yine hayır; ileride bilecekler.
|
78. NEBE / 6-7-8-9-10-11-12-13-14-15-16Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | ✦ Arzı mihad ve dağları vetedler kılmadık mı?
✦ ve sizi zevcler halinde halk ettik.
✦ ve sizin nevminizi sübat kıldık.
✦ ve geceyi libas kıldık.
✦ ve gündüzü maişe kıldık.
✦ ve fevkinize yedi şedidleri bina ettik.
✦ ve vehhac sirac kıldık.
✦ ve habbeler ve nebat ve leff olmuş cennetler ihrac etmek için, musır olanlardan seccac su inzal ettik. | اَلَمْ نَجْعَلِ الْاَرْضَ مِهَاداًۙ | .6 | 6 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
lem Kök: harfKelime: lemKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.
nec'alil Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
arda Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
mihâden. Kök: MH!DKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالْجِبَالَ اَوْتَاداًۖ | .7 | 7 |
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cibâle Kök: CBLKelime: cibalİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Sert ve büyük kaya katmanı. Sert ve mukavim yükselti, dağ.
✦ Erkeklerden oluşan topluluk ve topluluğun şefi.
✦ Zihniyetin, değişmesi çok zor olan unsurları.
✦ Kişinin fıtratından var olan veya cenin halindeyken anne karnında kendisine işlenen huyları, cibilliyet.
✦ Devede hörgüç. Kelime Anlam:
evtâden. Kök: VTDKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَخَلَقْنَاكُمْ اَزْوَاجاًۙ | .8 | 8 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
halaknâkum Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
ezvâcen. Kök: ZVCKelime: ezvacİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Çeşit. Tür. / Sınıf. Cins. / Bir şeyi tamamlayan, bütünleyen, noksanlarını ikmal şeyler. / En az iki şeyden meydana gelen. Bunların her biri. // Karı ve kocanın herbiri. | | | | | | وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتاًۙ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cealnâ Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
nevmekum Kök: NVMKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
subâten. Kök: SBTKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَجَعَلْنَا الَّيْلَ لِبَاساًۙ | .10 | 10 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cealnel Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
leyle Kök: LYLKelime: leylİsim, Eril Kelime Anlam:
libâsen. Kök: LBSKelime: libasİsim, Eril Kelime Anlam: Giyilecek şey. Elbise. Karı ve koca. Şübhe kabul eden söz. | | | | | | وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشاًۖ | .11 | 11 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cealnen Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
nehêra Kök: NH!RKelime: neharİsim, Eril Kelime Anlam: Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar olan aydınlık. Gündüz. Toy kuşunun yavrusu.
meaşen. Kök: A:YŞKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَبَنَيْنَا فَوْقَـكُمْ سَبْعاً شِدَاداًۙ | .12 | 12 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
beneynâ Kök: BNYKelime: beneyFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman
fevkakum Kök: FVK:Kelime: fevkİsim, Eril, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Üst. Yüksek. Yukarı. Fazla.
seb'an Kök: SBA:Kelime: seba ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam:
şidâden. Kök: ŞDDKelime: şidedİsim, Eril, Çoğul, Sıfat Kelime Anlam: Sertlik, katılık. Ziyadelik. Sıkılık. | | | | | | وَجَعَلْنَا سِرَاجاً وَهَّاجاًۖ | .13 | 13 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cealnâ Kök: CA:LKelime: calFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yaratmak, halk. Almak. İş işlemek. Yapmak.
1.Tafak ve ahz (inşâ ve ikbal) manasına; bir işi işlemeğe müteveccih olup başlamak ve işler olmak.
2. Halketmek, yaratmak.
3. Kavl ve irsal.
4. Tehiyye ve tesviye (tanzim ve düzeltme).
5. Takdir.
6. Tebdil.
7. Bir şeyi bir şeye dahil etmek.
8. Bir şeyi kalbe ilka ve İlham eylemek.
9. İtikat.
10. Tesmiye.
11. Bir şeyi diğer bir şeyden icad ve tekvin.
12. Bir şeyi bir sıfat ve haletten diğer bir sıfat ve halete döndürmek, kılmak, tasyir.
13. Bir nesne üzerine hükmeylemek gerek hak ve gerek batıl olsun - vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih üzere şartlaşmak ve azv ve nisbet eylemek ve hükm-ü şer'i.
sirâcen Kök: SRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
vehhâcen. Kök: VH!CKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاَنْزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَٓاءً ثَجَّاجاًۙ | .14 | 14 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
enzelnâ Kök: NZLKelime: inzalFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İndirme. İndirilme. Nüzul ettirme. / Birden bire inme. / Tenasül aletinden meninin çıkması.
minel Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
mu'sırâti Kök: A:S:RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mâen Kök: MVH!Kelime: maeİsim, Eril
seccâcen. Kök: S!CCKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لِنُخْرِجَ بِه۪ حَباًّ وَنَبَاتاًۙ | .15 | 15 |
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
nuhrice Kök: H:RCKelime: haraceFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman
bihî Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
habben Kök: HBBKelime: habbeİsim, Eril Kelime Anlam: Tane, çekirdek. Tohum. / Yuvarlak olarak hazırlanmış ilaç, hap. / Buğday tanesi veya buna benzer tohum. / Sivilce. / İhtiyaç. Parça. Dirhemin 1/48 kadarı.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nebâten. Kök: NBTKelime: nebatİsim, Dişil Kelime Anlam: Topraktan yetişen, biten her çeşit şey. Verimli olan, verimi bol olan. Bitki. Yemen diyarında bir kabile adı. | | | | | | وَجَنَّاتٍ اَلْفَافاًۜ | .16 | 16 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
cennâtin Kök: CNNKelime: cennetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Etrafı çevrilerek ve kapatılarak korumaya alınmış bahçe.
elfâfen. Kök: LFFKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? Sizleri (erkekli-dişili) eşler hâlinde yarattık. Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık. Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık. Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık. Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık. 14,15,16. Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.
|
78. NEBE / 17Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak fasl yevmi, mikat olmuştur. | اِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ م۪يقَاتاًۙ | .17 | 17 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
yevmel Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
faslı Kök: FS:LKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kâne Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
mîkâten. Kök: VK:TKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir.
|
78. NEBE / 18Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Sur'a nefh edilen yevmde... ardından fevcler halinde gelirsiniz. | يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ اَفْوَاجاًۙ | .18 | 18 |
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
yunfehu Kök: NFH:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
fîs Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
sûri Kök: S:VRKelime: surİsim, Eril Kelime Anlam: Biçim, görünüş. Kılık. Tarz. Yol. Gidiş. Hal. Tasvir. Dıştan görünen şekil. Çare. Kıyamet günü İsrafil Aleyhisselâm'ın çalacağı boru. Boynuzdan yapılan av düdüğü.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
te'tûne Kök: eTYKelime: itaFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek.
efvâcen. Kök: FVCKelime: fevcİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Dalga. Bölük. İnsan kalabalığı. Cemaat. Takım. (hareket halinde olmak içerir). Koşmak. Sür'at etmek. İyi kokunun dağılıp yayılması. Akın akın. | | | | |
Diğer Meal: Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz.
|
78. NEBE / 19Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Sema feth edilir… ve ardından bablar oluşur. | وَفُتِحَتِ السَّمَٓاءُ فَـكَانَتْ اَبْوَاباًۙ | .19 | 19 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
futihatis Kök: FTHKelime: fetehaFiil, Edilgen, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman
semâu Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kânet Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
ebvâben. Kök: BVBKelime: ebvabİsim, Eril, Çoğul | | | | |
Diğer Meal: Gök açılır ve kapı kapı olur.
|
78. NEBE / 20Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Dağlar seyir ettirilir... ve ardından serab oluşur. | وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَـكَانَتْ سَرَاباًۜ | .20 | 20 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
suyyiretil Kök: SYRKelime: seyrFiil, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yürüyüş. Eğlenme ve ibret için bakma. Gezip görme. Görülecek şey ve yer. Uzaktan bakıp karışmama. Yolculuk.
cibâlu Kök: CBLKelime: cibalİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Sert ve büyük kaya katmanı. Sert ve mukavim yükselti, dağ.
✦ Erkeklerden oluşan topluluk ve topluluğun şefi.
✦ Zihniyetin, değişmesi çok zor olan unsurları.
✦ Kişinin fıtratından var olan veya cenin halindeyken anne karnında kendisine işlenen huyları, cibilliyet.
✦ Devede hörgüç. Kelime Anlam:
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kânet Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
serâben. Kök: SRBKelime: serab ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Şaşkın hâle gelme. Çorak yerlerde, çölde sıcak ve ışığın te'siriyle ileride, yakında yahut ufukta su veya yeşillik var gibi görünme hâdisesi. | | | | |
Diğer Meal: Dağlar yürütülür, serap hâline gelir.
|
78. NEBE / 21-22-23Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak cehennem, tuğyan edenlere meab olması için… orada hukblar boyu lebs olunacak mirsad olmuştur! | اِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَاداًۙ | .21 | 21 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
cehenneme Kök: CH!NMKelime: cehennemÖzel İsim Kelime Anlam: Allah'a, vekillerine ve emirlerine itaatsizlikden meydana gelen yanma. İç sıkıntısı. ? Kara delik. // Tevratta geçen, İbranice “ge-hinnom” kelimesinden gözyaşı vadisi anlamında kelime.
kânet Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
mirsâden. Kök: RS:DKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لِلطَّاغ۪ينَ مَاٰباًۙ | .22 | 22 |
lit Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
tâgîne Kök: T:G:YKelime: tagyİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Azgın. Azmış. Asi. Mütekebbir ve ahmak olan. Dindar olmayan padişah. Zulüm eden. Haksızlık eden.
meâben. Kök: eVBKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لَابِث۪ينَ ف۪يهَٓا اَحْقَاباًۚ | .23 | 23 |
lâbisîne Kök: LBS!Kelime: labisİsim, Etken, Eril, Çoğul
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
ahkâben. Kök: HK:BKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: 21,22,23. Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
|
78. NEBE / 24-25-26Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Orada… ne berd, ne de şarab… sadece, vifak ceza olarak, hamim ve gassak tadarlar! | لَا يَذُوقُونَ ف۪يهَا بَرْداً وَلَا شَرَاباًۙ | .24 | 24 |
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yezûkûne Kök: Z!VK:Kelime: zevkFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
berden Kök: BRDKelime: berd ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Soğuk. Soğukluk. Soğutmak. Soğuk su ile gusletmek. / Uyumak. Sabit olmak. Ölmek. / Noksan hararet. / Zayıf olmak. / Bir şeyi eğelemek. Sürme çekmek. / Söğmek. / Tutya, çinko.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder. | | | | | | اِلَّا حَم۪يماً وَغَسَّاقاًۙ | .25 | 25 |
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
hamîmen Kök: HMMKelime: hamimİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: Çok sıcak ve çok kızgın nesne (bilhassa su). / Çok yüksek enerjili madde yada ışınım. / Yakın hısım, soy sop. / Samimi arkadaş. / Kâmus'ta anlatıldığı üzere "soğuk su" mânâsına da gelir. Bu kelime, iki zıt mânâyı ifade eden kelimelerdendir. Zira soğuk kaynak suyu sıcakta buğulanır.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
gassâkan. Kök: G:SK:Kelime: gassakİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: ✦ Aslını ve fer'ini kaybetmek; kararmak, soğumak, kokuşmak.
✦ Karanlık olmak: gecenin ilk koyu karanlığı, küfrün karanlığı.
✦ Nefsin istek kudreti. Gövdeye ait kabiliyetler.
✦ Gözün dumanlanıp, seçemez olması, gözün kararması.
✦ Herhangi bir şeyin akması, dökülmesi, bozulması. Kelime Anlam: ✦ Gövdede oluşan irin.
✦ Kokuşmuş içki veya su.
✦ Çok soğuk ve fena kokulu ve fena tadı olan (hamim zıttı). | | | | | | جَزَٓاءً وِفَاقاً | .26 | 26 |
cezâen Kök: CZYKelime: cezaİsim, Eril Kelime Anlam:
vifâkan. Kök: VFK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar! Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.
|
78. NEBE / 27-28-29-30Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak onlar, hesab rica etmiyordu… ve ayetlerimize kezzab olarak kizb etmişlerdi.
BİZ, herşeyi kitabta ihsa etmiştik.
Artık, tadın!
Artık muhakkak size, sadece, azabı ziyade edeceğiz. | اِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَاباًۙ | .27 | 27 |
innehum Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
kânû Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yercûne Kök: RCVKelime: recvFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
hısâben. Kök: HSBKelime: hisabİsim, MUFA'ALE Kalıbı, Eril, İsim Fiil | | | | | | وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا كِذَّاباًۜ | .28 | 28 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kezzebû Kök: KZ!BKelime: kizbFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz.
bi Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
âyâtinâ Kök: eYYKelime: ayetİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Eser. Kimsenin inkar edemiyeceği açık delil. Nişan. Alamet. İşaret. Menzil, mekan. Kur'an-ı Kerim'deki her bir cümle. Manen uyanmağa sebeb olan hadise.
kizzâben. Kök: KZ!BKelime: kezzabİsim, TEF'İL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalancı. Çok yalan söyleyen. | | | | | | وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ كِتَاباً | .29 | 29 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kulle Kök: harfKelime: kulliKelime Anlam: Bütün. Hep. Bütüne ve genele ilişkin.
şey'in Kök: ŞYeKelime: şeyİsim, Eril Kelime Anlam: Nesne, şey. İstemek, dilemek.
ahsaynâhu Kök: HS:YKelime: ihsaFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Saymak. Sayılmak. İstatistik, sayım. Kandırmak, aldatmak. Zaptetmek. Ezber etmek. Fehmetmek. İdrâk eylemek.
kitâben. Kök: KTBKelime: kitabİsim, Eril Kelime Anlam: | | | | | | فَذُوقُوا فَلَنْ نَز۪يدَكُمْ اِلَّا عَذَاباً۟ | .30 | 30 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
zûkû Kök: Z!VK:Kelime: zevkFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Emir Kelime Anlam: Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
len Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
nezîdekum Kök: ZYDKelime: zideFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam:
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
azâben. Kök: A:Z!BKelime: azabİsim, Eril Kelime Anlam: Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem. | | | | |
Diğer Meal: Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı. Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) tamamiyle sayıp tespit ettik. Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”
|
| Ayn Secavendi |
78. NEBE / 31-32-33-34Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak muttakiler için...
✦ fevze ulaşmak…
✦ Hadikalar...
✦ ve inebler (üzüm)…
✦ ve tirbler, kaibler…
✦ ve dihak kaseler…
vardır. | اِنَّ لِلْمُتَّق۪ينَ مَفَازاًۙ | .31 | 31 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
muttekîne Kök: VK:YKelime: muttakiİsim, İFTİ'AL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İttika eden. Takva sahibi olan. Kendisini takva sahibi yapan. Ehl-i takva.
mefâzen. Kök: FVZKelime: mefazİsim, Eril Kelime Anlam: Fevz, halâs, zafer. Korkulardan, acılardan kurtulup murada ermek. | | | | | | حَدَٓائِقَ وَاَعْنَاباًۙ | .32 | 32 |
hadâika Kök: HDK:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
a'nâben. Kök: A:NBKelime: inebİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: | | | | | | وَكَوَاعِبَ اَتْرَاباًۙ | .33 | 33 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kevâıbe Kök: KA:BKelime: kaibİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Şişme, çıkıntı, tomurcuklanma, eklemli-gövde, kıvrılma, uzaklaşma, eklem, kemiklerin bölünmesi, hızlı, yücelik, asalet, ihtişam, yükseltilmiş herhangi bir şey, kare, kübik ev, oda, kare form, acele etmek, hiçbir şeye aldırmadan uzaklaşmak
etrâben. Kök: TRBKelime: etrabeİsim, Eril, Çoğul, Sıfat | | | | | | وَكَأْساً دِهَاقاًۜ | .34 | 34 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ke'sen Kök: KeSKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
dihâkan. Kök: DH!K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: 31,32,33,34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.
|
78. NEBE / 35Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Lagv işitmezler orada… ve kizb edilmez! | لَا يَسْمَعُونَ ف۪يهَا لَغْواً وَلَا كِذَّاباًۚ | .35 | 35 |
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yesme'ûne Kök: SMA:Kelime: simaFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Dinlemek, kulak vermek. İşitmek. Çalgı dinlemek. Herkesin işitmesi istenilen güzel zikir ve sözler. Mevlevilerin ve sair dervişlerin "ney" veya "def" ile beraber ilahi okuyarak raksları ve nağme terennüm etmeleri, dönmeleri.
fîhâ Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
lagven Kök: LG:VKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
kizzâben. Kök: KZ!BKelime: kezzabİsim, TEF'İL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Yalancı. Çok yalan söyleyen. | | | | |
Diğer Meal: Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan.
|
78. NEBE / 36-37-38Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Ruhun ve meleklerin saff saff kaim oldukları yevmde...
✦ Senin Rabbinden...
✦ semaların ve arzın ve ikisinin arasında olanların Rabbinden...
✦ Rahmandan...
ceza olarak... hesab ata etmek olarak… O'ndan hitaba malik olamazlar. Sadece, kendisine rahmanın... "savab" diyerek izin verdikleri tekellüm edebilir. | جَزَٓاءً مِنْ رَبِّكَ عَطَٓاءً حِسَاباًۙ | .36 | 36 |
cezâen Kök: CZYKelime: cezaİsim, Eril Kelime Anlam:
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
rabbike Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
atâen Kök: A:T:VKelime: ataİsim, Eril Kelime Anlam: ✦ Karşılıksız olarak vermek.
✦ Gelmek. Vüsul, vasıl. Vârid olmak.
✦ Delil getirmek.
✦ Zikir ve isbat ve takrir eylemek.
✦ Hediye, mukafat, bağış. Karşılıksız verilen şey.
hısâben. Kök: HSBKelime: hisabİsim, MUFA'ALE Kalıbı, Eril, İsim Fiil | | | | | | رَبِّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَاۙ الرَّحْمٰنِ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَاباًۙ | .37 | 37 |
rabbis Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
semâvâti Kök: SMVKelime: semavatİsim, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ardı Kök: eRD:Kelime: arzİsim, Dişil Kelime Anlam: İnsanın Allah'tan aldığı emri uyguya aldığı nokta. Aşağı. Toprak. Zemin. Yeryüzü. Dünya. Memleket, ülke. Küre. İklim. Davarın ayağının altı.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
beynehumer Kök: BYNKelime: beynİsim, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Arası. Arasında. Aralık. İki şeyin arası. İkisinin ortası. Firkat. Ayrılık. Beyan. Burnu ve ayakları uzun karga.
rahmâni Kök: RHMKelime: rahmanİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Rahm kökünden sıfattır. Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi.
Er Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yemlikûne Kök: MLKKelime: melkFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Kudret, kuvvet. Şiddet. Mübalağa.
minhu Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
hitâben. Kök: H:T:BKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلٰٓئِكَةُ صَفاًّۜ لَا يَتَكَلَّمُونَ اِلَّا مَنْ اَذِنَ لَهُ الرَّحْمٰنُ وَقَالَ صَوَاباً | .38 | 38 |
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril, Zaman Zarfı Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
yekûmur Kök: K:VMKelime: kavmFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel.
ruhu Kök: RVHKelime: ruhİsim, Eril Kelime Anlam: Allah'ın hayatının her canlıdan tezahürü, can. / Rüzgar. Koku. / Öğleden akşama kadar olan vakit. / Bir şeyin tahsil edilmesinden duyulan neşe. / Bir amaca, davaya adanmışlığın ortaya çıkardığı gayret. / Dava edinilen amaca ulaşma hasretinini verdiği heyecan.
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
melâiketu Kök: MLKKelime: melaikeİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yetenek, kabiliyet, tasarruf etme gücü. / Tekrar tekrar yapılan bir iş veya tecrübeden sonra hasıl olan bilgi ve mehâret. Meleke. / Madde ile mananın kesiştiği yer. / İnsan duyuları tarafından algılanamayan, nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, masum mahluk. / Güzel huylu ve güzel olan kimse. / "ülûk" mastarından "elçi, sefir" anlamı olduğu da iddia edilmiştir.
saffen Kök: S:FFKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
yetekellemûne Kök: KLMKelime: kelmFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
ezine Kök: eZ!NKelime: iznFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Yasağı kaldırmak. Bir şeye ruhsat vermek. Yol vermek. Hizmetten çıkarmak.
lehur Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
rahmânu Kök: RHMKelime: rahmanİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Rahm kökünden sıfattır. Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adalet sahibi.
Er Rahman : ALLAH'ın düzelticiliğinin, terbiye ediciliğinin, eğiticiliğinin ismidir. Olumsuzlukların olumluya dönmesi, düzelmesi, her şeyin olması gereken düzene kavuşması ALLAH'ın Rahmetidir. İkaz edilen toplumların, yanlış olan hallerden Sırat-ı müstakime yani her an ALLAH'ın emrini duyarak ve uygu ile yaşamaya yönelmeleri ALLAH'ın Rahmetiyle olacaktır.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
sevâben. Kök: S:VBKelime: sevabİsim, Eril | | | | |
Diğer Meal: 36,37,38. Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân’dan bir mükâfat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh’un (Cebrail’in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah’a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân’ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir.
|
78. NEBE / 39Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Hakk yevm budur.
Artık dileyen kimse Rabbine meab ittihaz eder. | ذٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّۚ فَمَنْ شَٓاءَ اتَّخَذَ اِلٰى رَبِّه۪ مَاٰباً | .39 | 39 |
zâlikel Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
yevmul Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
hakku Kök: HK:K:Kelime: hakkİsim, Eril Kelime Anlam: Batılın zıddı. Gerçek. Her sabit ve doğru olan şey. Adalet. Herkesin meşru olan salahiyeti, iktidarı, bir şey üzerindeki malikiyyeti. Dava ve iddia. Hakikate uygunluk. Pay, hisse. Münasib. Vukuu vacib, geleceği şüphesiz olan. Yapacağını yalansız yapan kimse.
El Hakk : Doğruluk fiili.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
ttehaze Kök: eH:Z!Kelime: ittihazFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Ahz edinmek. Kendi kendine ahz etmek. Kabullenmek. / "Öyle" diye bakmak.
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
rabbihî Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
meâben. Kök: eVBKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.
|
78. NEBE / 40Sure Ayet Sayısı: 40 Kitap Sırası: 78 Nüzul Sırası: 80 Nüzul Yeri: MEKKE | Muhakkak ki BİZ sizi...
✦ kişinin, eliyle takdim ettiği şeye nazar edeceği...
✦ kafirin, "Keşke ben turab olaydım!" diyeceği...
yevmdeki karib azaba nezr ettik! | اِنَّٓا اَنْذَرْنَاكُمْ عَذَاباً قَر۪يباًۚ يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْـكَافِرُ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ تُرَاباً | .40 | 40 |
innâ Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
enzernâkum Kök: NZ!RKelime: nezrFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Korkutmak. Korkutarak ikaz etmek. Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek. İlerdeki hesap için korkutmak. ("Beşir" in zıddıdır). / Adak adamak.
azâben Kök: A:Z!BKelime: azabİsim, Eril Kelime Anlam: Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem.
karîben Kök: K:RBKelime: karibİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Çok yakın. En yakın. Yakında. / Yakın hısım.
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril, Zaman Zarfı Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
yenzurul Kök: NZ:RKelime: nazaraFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
mer'u Kök: MReKelime: merİsim, Eril Kelime Anlam: Er, erkek. Kişi. Güzel manzara.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
kaddemet Kök: K:DMKelime: KadmFiil, TEF'İL Kalıbı, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman
yedâhu Kök: YDYKelime: yedİsim, Dişil, İkil Kök Anlam: ✦ El.
✦ Nimet.
✦ Ön, ön taraf, ileri taraf.
✦ Mc: Kuvvet, kudret, güç. Yardım.
(yedan, yedi: iki el) (eydi... eyâdi) Kelime Anlam: ✦ El.
✦ Nimet.
✦ Ön, ön taraf, ileri taraf.
✦ Mc: Kuvvet, kudret, güç. Yardım.
(yedan, yedi: iki el) (eydi... eyâdi)
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
yekûlul Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
kâfiru Kök: KFRKelime: kefrİsim, Eril Kelime Anlam: Örtme, sarma. Köy, karye.
yâ Kök: harfKelime: yaKelime Anlam:
leytenî Kök: harfKelime: leyteKelime Anlam: Temenni yani umma harfidir. “Keşke, olsa” manalarına gelir. Olma ihtimali olmayan ya da olması çok zor olan durumlar için kullanılır.
kuntu Kök: KVNKelime: kevnFiil, 1.nci, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
turâben. Kök: TRBKelime: turabİsim, Eril Kelime Anlam: | | | | |
Diğer Meal: Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
|